AKP iktidar olduktan bu yana tam altı kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Her bakanla birlikte eğitim sisteminde köklü değişikliklere gidildi. Diğer alanlarda olduğu gibi eğitimde de ‘yap-boz’ kuralı işletildi, öğrenciler denek haline getirildi. Sistemi tümden değiştiren ve ‘4+4+4’ diye anılan Milli Eğitim yasasının çıktığı 2012’den bu yana eğitim kalitesi üzerindeki tartışmalar hiç durmadı. Muhalefet eğitimin dinselleştirilmek istendiğini ileri sürerken, iktidar sözcüleri, en başta da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “dindar nesil yetiştirme” söyleminden hiç vazgeçmedi ve İmam Hatip Okulları’nı (İHL) gözbebeği ilan etti. Bu tartışmalar sonunda liselerde protestolar patlak verdi. Öğrenciler bir anda ülkenin her yanına yayılan protestolarla “Yandaş değil çağdaş eğitim” diye bağırmaya başladı.
İlk kıvılcım, İstanbul Erkek Lisesi’nin (İEL) 4 Haziran’daki mezuniyet töreninde çaktı. Okul müdürü Hikmet Konar kürsüye çıkınca tüm mezunlar sırtlarını dönerek onu dinlediler. “Yandaş değil çağdaş müdür istiyoruz” diyen öğrencilerin protestosu ertesi gün Aşure Günü etkinliğinde de sürdü, müdür çareyi etkinliğe katılmamakta buldu.