Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunca zamandır “PYD ve YPG terör örgütüdür, DAİŞ’ten (İslam Devleti) daha tehlikelidir” diye bas bas bağırdıktan sonra Avrupa Parlamentosu’nun koridorlarında YPG’nin bayraklarına rastlasa “Brüksel’e daha da gelmem” diyebilir! 2009’da dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “One Minute” diye çıkıştıktan sonra “Davos benim içim bitmiştir, bir daha gelmem” dediği gibi. Suriye’nin kuzeyinde ‘demokratik federasyon’ inşa etme yolunda ilerleyen Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Rojava’nın silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG) Avrupa’da artan oranda meşruiyet zemini buluyor. Avrupa Parlamentosu’nda parlamenterlere ayrılmış odaların kapı ve duvarlarındaki YPG bayrakları Ankara’nın yüksek perdeden yaptığı itirazın duvara çarptığının küçük bir göstergesi.
Türkiye’nin oldukça sert tirat ve uyarılarına rağmen Rojava’nın siyasi ve askeri aktörleri Avrupa’nın farklı yerlerinde temsilcilik açmayı başardı. YPG’nin kadın kolu Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) komutanı Nesrin Abdullah ile PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah’ın 8 Şubat 2015’te Elysee Sarayı’nda Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından ağırlanması Kürtler için bir dönüm noktasıydı.