İslamcı köktencilik ve terör sorunu Moskova açısından son dönemde büyüdü. Bunun birkaç nedeni var: Radikal İslamcı gruplarla uluslararası terörist ağların Rusya'da artan saldırıları, Rusya’daki geleneksel İslam'ı takip eden çoğunluk ile az sayıda ama aktif olan Selefiler arasındaki çatışmalar ve Rusya ile komşu BDT cumhuriyetlerinden Suriye iç savaşına katılanı cihatçılar. Rusya’nın bu iç meselesinin Yakın Doğu’yla bağlantılı birkaç boyutu var.
Birinci boyut, Arap ülkelerinden gelip eğitim sistemi üzerinden Rus Müslümanlara radikal fikirler aşılayan misyonerlerdir. Rusya’daki Müslümanlar, en kalabalık topluluk olan Tatarlar dâhil, etnik olarak Türki soydan gelir ve geleneksel olarak Sünni İslam’ın Hanefi koluna mensuptur. Kafkaslarda yaşayanlar ise Sünni İslam’ın Şafi koluna mensuptur. Nakşibendi, Kadiri gibi sufi tarikatları takip edenlerin sayısı da az değildir. Rusya’da 1990’ların başında İslami diriliş başladığında ülkeye Arap vaiz ve öğretmenler gelmeye başladı. Eski Tataristan müftüsü İldus Feyzov'un hatıratına göre yerel Müslümanlar, gelen Araplara “adeta Peygamber’e bakıyormuş gibi bakıyordu.” Yabancılar, yerel Müslümanlara “gerçek İslam'ı” öğretmeye koyuldu.