2003'te demokrasi, Iraklılara Saddam Hüseyin'in diktatörlüğünden miras kalan kriz ve yıkımların sihirli bir çözümü gibi görünmüştü. Iraklılar fikirlerini özgürce ifade etmeye koyulmuş, hatta kimi zaman bunu taşkınlık ölçüsüne vardırmıştı. 2013'e gelindiğinde ise bakış açıları değişti ve yeni fikirler ortaya çıktı. Artık pek çok kişi, demokrasinin kimi durumlarda güvenlik uğruna terk edilmesi gerektiğine inanıyor.
Son Anbar krizi ve Irak'taki siyasi mücadelenin silahlı çatışmaya dönüşmesiyle, demokrasinin iç husumetlerin çözümünde etkili bir araç olup olmadığı sorusu yeniden gündeme taşındı.