Türkiye’nin ABD’yle ittifak eden Suriyeli Kürt güçlere askeri müdahalede bulunması, İslam Devleti’nin (İD) Rakka’dan temizlenmesi ve ondan sonrası için yapılan planları altüst edebilir.
Fehim Taştekin konuyla ilgili şu tespitlerde bulunuyor: “Ankara bu kez ‘İstikamet İdlib’ derken sahadaki konuşlanma stratejisi ikili bir oyuna işaret ediyor. (…) Birincisi Astana görüşmeleri çerçevesinde oluşturulacak çatışmasızlık bölgelerinde kendi askeri gücüyle var olmak. İkincisi ve en önemlisi Fırat’ın batısında bir tarafta ABD ve Kürtler, diğer tarafta Rusya, İran ve Suriye ordusunun yer aldığı rakip koalisyonlar arasında yaşanan restleşmelerden faydalanarak Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu koridora müdahale etmek. Malum Türkiye, Kürt koridoru olarak nitelediği YPG’nin kontrol hattını ulusal güvenliğine tehdit olarak görüyor.”