ABD Başkanı Donald Trump'ın düşük performansı ve başkanlığı devralırken koyduğu hedeflere ulaşmakta başarısız kalması, küresel fonları başta Türkiye olmak üzere yeniden çevre ülkelere yönlendirdi. Özellikle Türkiye, 2016’nın ikinci yarısında büyüme oranı yüzde 1’e düşen ve krizin eşiğine gelen ekonomisini, yabancı fon girişiyle toparlıyor. Arkasında bütçe açığı, batık kredi riski, cari açık büyümesi, kemikleşen işsizlik ve çift haneli enflasyon gibi sorunlar biriktirse de AKP rejiminin 2017’yi yüzde 3,5-4 büyüme ile kapatması olası.
Trump’ın vaat ettiği vergi indirimleri, altyapı yatırımları gibi reformları yapma ihtimali zayıf görünürken daha yavaş bir faiz artırımı ihtimali gündeme geldi. FED'in yavaş faiz artırdığı, AB ve Japon merkez bankalarının parasal genişlemeye devam ettiği bir ortam, bol ve ucuz para dönemine dönüş demek. Küresel fonlar yükselen çevre ülkelere daha fazla akmaya başladı. Yerel paralar dolara karşı değer kazanırken faizler de düşüş eğilimi içinde.