Kimi tahminlere göre üç milyon insanın katıldığı 7 Ağustos Yenikapı mitingi, Türkiye tarihinin en büyük siyasi gösterisi olarak tarihe geçti. Doğal olarak Batı basınında da geniş yer bulan mitinge dair haberlerin odağında ise hep Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Reuters haberi “Erdoğan’dan darbe girişiminin ardından güç gösterisi için dev miting” bağlığıyla geçerken Deutsche Welle “Kitleler dev Erdoğan yanlısı miting için İstanbul’da buluştu” başlığını attı. Amerika’nın Sesi’ne göre de olay “Türkiye’de Erdoğan yanlısı dev miting” idi.
Lakin fiiliyattaki durum daha az Erdoğan merkezliydi. Türkiye’nin kudretli Cumhurbaşkanı tabii ki mitingin en büyük yıldızıydı ama olayı asıl önemli kılan iki muhalefet liderinin katılımıydı: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Bilhassa laikliğin bekçisi ve “Atatürk’ün partisi” sayılan CHP’nin mitinge katılımı çok önemliydi. Zira bu, Türkiye’deki mevcut siyasi fay hattının çoğu zaman olduğu gibi bir laiklik-İslamcılık gerilimi olmadığını gösteriyordu. Şu anki fay hattı, demokratik sistemi savunanlar ile darbeciler arasındaydı ki, mitingde konuşan tüm liderler bu darbecileri “FETÖ,” yani “Fethullah Gülen Terör Örgütü” olarak teşhis etmekte birleşti.