Ana içeriğe atla

Başkan mı, sultan mı, yoksa halife mi?

Türkiye’de bazı kesimlerin başkanlık sistemine bir hükümet sistemini fazlasıyla aşan anlamlar yüklemesi, bu konudaki kaygıları daha da artırıyor.
RTX1U81M.jpg
Oku 

“Seni başkan yaptırmayacağız.” Bu, Kürt yanlısı HDP ve onun lideri Selahattin Demirtaş’ın 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce her seçim meydanında tekrar ettiği ve belki de bütün seçim sürecine damgasını vuran slogan oldu. Slogan o kadar etkili oldu ki, HDP’nin yüzde 10 seçim barajının altında kalması halinde AK Parti’nin anayasayı değiştirip Türkiye’yi başkanlık rejimine geçireceğinden korkan hatırı sayılır bir seçmen kitlesi, ilk defa bu partiye oy vererek, onu yüzde 13,2 oy oranıyla parlamentoya taşıdı.

“Sen” denilerek kastedilen hiç şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir. Erdoğan uzun süreden beri Türkiye’nin parlamenter hükümet sistemine son vererek, başkanlık hükümeti sistemine geçmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye’de hatırı sayılır bir kesim de, başkanın olağanüstü yetkilerle donatıldığı bu “Türk usulü” başkanlık rejimini geriye dönüşü olmayan bir diktatörlük kurulmasının ilk adımı olarak görüyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.