Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 1 Kasım’da kazandığı ezici seçim zaferi karşısında laik ve liberal Türklerin yanı sıra uluslararası gözlemciler de afalladı. AKP’li yetkililer bile Haziran seçimlerinde salt çoğunluğu kaybetmelerinin ardından böylesi bir desteğe mazhar olmayı beklemediklerini itiraf ediyorlar. Şimdi ise akıllarda şu soru var: Orta Doğu ve bilhassa Suriye açısından kritik bir zamanda gelen bu zafer ve Erdoğan’ın pekişen iktidarı Türk dış politikası adına ne anlam ifade ediyor?
Bazı Türk uzmanların ve uluslararası gözlemcilerin ilk değerlendirmeleri olumlu değil. Zira onlara göre böylesi büyük bir halk desteğini arkasına alan AKP’yi politikalarını değiştirmeye sevk edecek pek bir neden yok. Öte yandan, başka bazı uzmanlar ise bu desteğin Başbakan Ahmet Davutoğlu hükümetine manevra alanı kazandırabileceğini ve böylelikle Suriye ve Mısır gibi konularda daha pragmatik bir yaklaşımın benimsenebileceğini düşünüyorlar.