Kritik 1 Kasım genel seçimlerine 40 gün kaldı. Bu seçimin sonuçları Türkiye’nin demokratikleşmesi, yüzünü nereye çevireceği ve ülkede 20 Temmuz’dan beri devam eden şiddet spiralinin neye evrileceği konularında doğrudan belirleyici olacak. Ancak seçim konusunda en kritik konu özellikle halen Kürt nüfusun yoğun olduğu 22 doğu ve güneydoğu ilinde seçim güvenliğinin nasıl sağlanacağı ve halen çatışmaların sürdüğü bölgelerde seçmenlerin özgür iradesinin seçim sonuçlarına ne kadar yansıyacağı.
HDP’nin ‘oy deposu’ olarak tanımlanabilecek bu illerdeki seçim rekabeti 7 Haziran seçimlerindeki başarısına rağmen kendisini Kürt siyasetinin siyasi öznesi haline getiremeyen, bu nedenle PKK’nın silahlı gücünün gölgesinde kalan HDP ile çatışma bölgelerinde devlet güvenlik güçlerinin himayesinde görünen AKP arasında olacak. Zira diğer partiler bu kentlerde varlık gösteremiyor. Hem HDP hem de AKP açısından ‘silahların gölgesindeki’ bu seçim süreci kazananın her şeyi alacağı, kaybedenin de çok ciddi hezimete uğrayacağı sıfır toplamlı bir oyun görünümünde. Hal böyle olunca da seçimler yaklaştıkça sahadaki sıcaklık da artıyor.