23 Haziran’da İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) ait bir ambulansla sınırdan alınıp İsrail’deki bir hastaneye nakledilen iki Suriyeli isyancı bölgede yaşayan Dürzilerin saldırısına uğradı. Golan Tepeleri’ndeki Dürzi Mecd El Şems köyünde yaşanan bu linç olayı sadece İsrail için değil, bölgedeki tüm oyuncular için bir uyarı fişeği olmalı. Dürzi meselesi İsrail’in sınırında iç içe geçmiş etnik gerilimleri dolaylı da olsa su yüzüne çıkardı. Şam rejimi çökerse veya sınır hattını Sünni grupların insafına terk ederse bölgedeki istikrar ve sükûnetin sona ereceği, biriken gerilimin patlama noktasına geleceği rahatlıkla tahmin edilebilir.
Bu olaylardan çıkarılması gereken ders şu ki İsrail ne pahasına olursa olsun mevcut rejimin ayakta kalması ve güçlenmesi için çalışmalı. Bunun sebebini anlamayanlar ise bir zahmet komşu ülke Irak’a veya daha uzaktaki Libya’ya baksınlar. Bu ülkelerde yaşananların Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın gitmesi hâlinde Suriye’de de yaşanması kuvvetle muhtemel.