Türk Milli Eğitimi Hükümetin en büyük oyun alanına dönüştü. AKP 13 yılda beş kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Beşinci dönem, eğitim tarihinin belki de en fazla kaotik dönemi oldu. Bakan Nabi Avcı geçen yıl Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemini uygulamaya geçirdiğinde büyük karışıklık yaşanmıştı. Sekiz yıllık eğitim sonrasında liseyi okumak isteyen öğrenciler kendilerini imam hatip okullarının bahçelerinde buldular. Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva’nın torunu bile Şile ilçesindeki İmam Hatip Lisesi’ne kaydedilmişti. Evinden kilometrelerce uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin velileri isyan içinde “çocuğumdan elini çek” kampanyası başlatmışlardı.
TEOG sıkıntısı hala devam ederken, bu kez dershanelere el atıldı. Amaç Hükümetin “paralelci” diye adlandırdığı Gülen cemaatine ait dershanelerin kökünü kazımaktı. Hükümet, yeni bir yasa çıkararak tüm dershaneleri özel okula dönüştürdü. Yasa sadece dershanelerin kapatılmasını sağlamakla kalmadı, okul yöneticilerine yönelik büyük bir operasyon için altyapı oluşturdu. Yasa kapsamında 4 yıl ve daha fazla süredir görev yapan okul müdür ve yardımcılarının görevlerine son verildi. Bu arada okul yöneticilerinin görevlendirilmelerine ilişkin bir yönetmelik çıkarıldı.