12 Mart 2002’de Lübnan’dan gelen iki terörist sınır tellerinin üzerinden atlayarak İsrail topraklarına sızmıştı. Teröristler, tellere dokunmamak için dâhiyane bir buluş olan “trapez merdiveni” kullanmış ve sürpriz yapmışlardı. Zira tellere dokunsalardı İsrail Harekât Merkezi’ne uyarı iletilecek ve bölgeye derhal İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) muharip askerler sevk edilecekti. 150-200 kilo ağırlığındaki trapez merdiveni bir şekilde sınıra getirip yere sabitlemeyi ve sınırdan atlamayı başaran teröristler, merdiveni sakladıktan sonra Matzuva kibutzu yakınlarında bir kavşağı yukarıdan gören bir tepeye mevzilenmişti. Araçlara ve sivillere açtıkları ateş sonucu bölgede bulunan bir yüzbaşı dâhil altı kişiyi öldüren ve birçok kişiyi yaralayan teröristler daha sonra etkisiz hâle getirilmişti.
O günden bu yana tam 13 yıl geçti. İsrail güçleri o saldırıdan Hizbullah’ı sorumlu tutmuştu. Aslında örgüt sorumluluğu reddetmiş, saldırıyı da İslami Cihat üstlenmişti. Bugün ise Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah İsrail ile yaşanacak bir sonraki savaşta Celile’deki bazı bölgeleri işgal edeceklerini açıkça ilan ediyor. Bu tehdit abartılı görünse de İsrail’de ciddiye alınıyor. Hizbullah’ın İsrail’i yenmesi ya da işgal etmesi olanaksız. Ancak Hizbullah sürpriz unsuru, güçlerin bir noktada yoğunlaşması, titiz bir planlama ve icraat gibi yöntemleri eş anlı olarak kullanarak İsrail’de ufak bir yerleşimi veya en azından bir köy veya kasabanın ucunda yer alan birkaç evi ele geçirebilir. Bu işgal birkaç dakika ya da azami birkaç saatle sınırlı olur ve Hizbullah güçleri etkisiz hâle getirilir.