Aşağıdaki satırlar masa başından yazılmış değildir; çünkü bu yazının kaleme alındığı masa zaten Taksim’de, fırtınanın merkezinde yer alan bir evde durmaktadır.
Ve havadaki göz yaşartıcı, geniz yakıcı gaz kokusu, helikopterlerin uğultusu, sloganlar, tencere tava sesleri, patlamalar, protesto kornaları, polis sirenleri, velhasıl her şey, bu yazının kaleme alındığı masaya anında ulaşmaktadır. Masadan kalktığım zamanlarda da çoğunlukta fırtınanın merkezinde dolaşmaktayım.